02 Mayıs Perşembe 2024
2 yıl önce

Terör örgütü PKK/PYD ile görüşen İsveç Dışişleri Bakanı Linde hakkında suç duyurusu

Görüşmeye tepki gösteren Yüksel, "İsveç terör kanununa göre terör örgütleri ile her türlü ilişki suç oluşturuyor. Ayrıca PKK hem İsveç hem de Avrupa Birliği'nde (AB) terör listesinde. Bu yüzden Bakan Linde'nin görüşmesi hakkında suç duyurusunda bulunduk." ifadesini kullandı. Yüksel, "School of Economics Üniversitesi, Alman İç istihbarat Teşkilatı (BfV) ve İsveç İstihbarat Teşkilatı (SEPO) raporlarına göre, PYD'nin terör örgütü PKK ile açık iş birliği içinde olduğu ortaya konulmuş. Ayrıca İnsan Hakları İzleme Örgütünün raporunda, PYD'nin kuzey Suriye'de Hristiyan vatandaşları kaçırıp topraklarına el koymaya çalıştığı, çocuk yaşta kızları zorla askere kaçırdığı gibi birçok suç unsuru yer aldı. Buna rağmen Bakan Linde'nin görüşmesi doğru olmamıştır." diye konuştu. İsveç'te 12 Aralık'ta Dışişleri Bakanı Linde ile makamında görüşen ve örgüte para yardımı sözü alan İlham Ahmed, Olof Palme Merkezince organize edilen "Suriye'deki muhalifler" başlıklı bir konferansa katıldı. Öte yandan İsveç Sosyal Demokrat Partisi, resmi internet sayfasında 5 Kasım'da skandal bir manifesto yayımlayarak, PYD ile ilişkilerinin geliştirilmesi için komisyon kurulacağını duyurmuştu.

2 yıl önce

ABD Dışişleri Bakanı Blinken, Rus birliklerinin Ukrayna sınırına yaklaşmaya devam ettiğini açıkladı

Bir televizyon programına katılan Blinken, Rusya'nın, Ukrayna sınırlarına konuşlandırılan bazı güçlerini çektiğine yönelik açıklamasını değerlendirdi. Blinken, "Rusya'nın dediği bir şey var. Bir de Rusya'nın yaptığı şeyler var. Güçlerinde herhangi bir geri çekilme görmedik. Ukrayna sınırları boyunca çok tehditkar bir şekilde olarak kalıyorlar. Söylediklerini uygularlarsa iyi olur. Ama şimdiye kadar görmedik." dedi. Rusya'nın çektiği küçük unsurları da anlamlı bir çekilme olarak nitelendirmediklerini kaydeden Blinken, "Burada sadece bu kuvvetlerin sınıra yakın bölgelerde kaldığını görmüyoruz aynı zamanda kritik birliklerin sınırdan uzağa değil, sınıra doğru hareket ettiğini görmeye devam ediyoruz. Yani görmemiz gereken tam tersi. Bu kuvvetlerin uzaklaştığını görmemiz gerekiyor." diye konuştu. Blinken, bir başka televizyon programında ise "olası bir saldırının öncüsü olabilecek güçlerin halen sınıra yakın bölgelerde kalmaya devam ettiğini gördüklerini" belirtti. Rusya'nın birliklerini çekmesini memnuniyetle karşılayacaklarını ifade eden Blinken, Moskova ile diplomasiye hazır olduklarını ancak olası bir saldırıda Rusya'ya karşı atacakları adımların da hazır olduğunu vurguladı. Blinken, Rusya Parlamentosunun alt kanadı Devlet Duması'nın, Ukrayna'nın doğusundaki Rus yanlısı ayrılıkçıların kurduğu sözde yönetimlerin tanınması için Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e çağrıda bulunulmasına yönelik kararına da tepki gösterdi. Yaptığı yazılı açıklamada Blinken, "Kremlin'in bu kararı onaylaması, Rus hükümetinin, Ukrayna'nın Donbas bölgesinin Rusya tarafından kontrol edilen kısımlarının siyasi, sosyal ve ekonomik olarak Ukrayna'ya yeniden entegrasyonunu öngören Minsk anlaşmaları kapsamındaki taahhütlerini toptan reddetmesi anlamına gelecektir." ifadelerine yer verdi. Blinken, bu kararın yürürlüğe girmesinin, Ukrayna'nın egemenliğini ve toprak bütünlüğünü daha da baltalayacağını söyledi. Bu kararın uluslararası hukukun ağır bir ihlali olacağına dikkat çeken Blinken, bunun aynı zamanda Rusya'nın krize barışçıl bir çözüm bulmak için diplomasiye devam etme taahhüdünün de altını boşaltacağını kaydetti.

2 yıl önce

ABD Dışişleri Bakanı Blinken'dan "Rusya-Ukrayna" hattına ilişkin kritik değerlendirme: Daha önce de belirttiğimiz gibi bunlar gerçek bir işgale gidildiğini gösteriyor

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Ukrayna'yı işgal etmeye karar verdiğine inandıklarını ancak tanklar bu ülkeye girene, uçaklar uçana kadar diplomatik yollarla Putin'i kararından vazgeçirmeye çalışacaklarını bildirdi. CNN televizyonunda değerlendirmelerde bulunan Blinken, Rusya'nın Belarus'taki asker sayısını artırıp buradaki tatbikatları devam ettireceğine dair açıklamasının, kendileri açısından endişe verici olduğunu dile getirdi. Blinken, "Bu durum, benim Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde de ortaya koyduğum gibi, Rusya'nın Ukrayna'ya saldırmaya bahane olarak bir dizi provokasyon yaratmaya çalıştığı oyununun işlediğini gösteriyor." diye konuştu. Rusya'nın kendi eliyle neden olduğu bir kaosu bölgedeki tatbikatlarının süresiz şekilde devam etmesine bahane olarak gösterdiğini savunan Blinken, Rusya'nın son birkaç ay içerisinde Ukrayna sınırına sevk ettiği asker sayısının 150 bini aştığını ve tansiyonun artmaya devam ettiğini belirtti. Doğu Ukrayna'daki patlamalar ve Ukrayna'ya yönelik siber saldırıların aslında Rus işgalinin başladığını gösterip göstermediğine ilişkin soruya Blinken, şu yanıtı verdi: "Daha önce de belirttiğimiz gibi bunlar gerçek bir işgale gidildiğini gösteriyor. Tüm bu yanıltma operasyonları, bahane üretmek için yapılan bu provokasyonlar, tamamı eğitilmiş. Ancak bunları geçen akşam Başkan Joe Biden'dan duydunuz. Başkan Putin'in işgale karar verdiğine inanıyoruz ancak tanklar gerçekten girene kadar ve uçaklar uçmaya başlayana kadar diplomasinin, Başkan Putin'i bunu yapmaktan vazgeçirip geçirmeyeceğini görmek için her fırsatı ve her dakikayı kullanacağız. Başkan Biden, eğer savaşı önleyecekse Başkan Putin ile her format ve zamanda görüşmeye hazır. Rus mevkidaşım (Sergey) Lavrov'a gelecek hafta Avrupa'da görüşme çağrısında bulundum. Rusya işgale başlamazsa halen görüşme planımız var." KRİZ İÇİN KRİTİK UYARI ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Ukrayna-Rusya krizinde Rusya'yı uyararak, bir savaşın "korkunç ve yıkıcı sonuçları" olacağını bildirdi. Blinken, Alman Süddeutsche Zeitung gazetesine verdiği röportajda, bu krizin özünün Ukrayna ve bu ülkenin geleceği, toprak bütünlüğü ve bağımsızlığıyla ilgili olduğunu belirtti. Ancak geniş anlamda burada barış ve güvenlikle ilgili bazı ilkelerin tehlikede olduğunu vurgulayan Blinken, bu prensiplerin iki dünya savaşından ve Soğuk Savaş'tan sonra ortaya çıktığına işaret etti. Blinken, "Bir ülke, başka bir ülkenin sınırlarını zorla değiştiremez. Bir ülke, kiminle çalışılacağına ilişkin kararlarını ve politikalarını diğerine dikte edemez." ifadesini kullandı. Bir savaşın başta masum Ukraynalılar olmak üzere "korkunç ve yıkıcı sonuçları" olacağı uyarısında bulunan Blinken, "Elbette bunun Rusya için birçok ciddi yaptırımları da içeren sonuçları olacaktır. Ancak bir savaş, aynı zamanda dünya için de ciddi bir meydan okuma olacaktır." değerlendirmesini yaptı. BLİNKEN VE LAVROV AVRUPA'DA GÖRÜŞECEK Blinken, müzakereleri sürdürmeye hazır olduğunu belirterek, şunları kaydetti: "Birkaç gün önce Dışişleri Bakanı (Sergey) Lavrov ile gelecek hafta Avrupa'da tekrar bir araya gelmeyi önerdim. Birkaç gün sonra o, bunu kabul etti. Ben de ona 'Sizi görmekten mutlu olurum, tabii bu arada Rusya'nın Ukrayna'ya girmemesi şartıyla.' yanıtını verdim." Rusya'nın Ukrayna'ya girmesi durumunda hem Avrupa Birliği'ndeki (AB) hem de NATO'daki Avrupalı ortaklarla tamamen koordinasyon içinde uygulayacakları bir plan bulunduğu bilgisini paylaşan Blinken, "Yaptırımlar, söz konusu olduğunda hızlı ve birlikte tepki vereceğimizi açıkça söyledik. Duruma göre de Ukrayna'nın savunmasını güçlendirmek için hızlı ve birlikte bir tepki verilecektir." ifadesini kullandı. Blinken, bu durumda NATO'yu ve NATO'nun doğu kanadını güçlendirmek için adımlar da atılacağını vurguladı. ZELENSKİY VE MACRON, SON 24 SAATTE 2 KEZ TELEFONLA GÖRÜŞTÜ Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile son 24 saatte 2 kere telefon bağlantısı gerçekleştiren Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, "Ateşkes konusunu değerlendirdik" dedi. Rusya-Ukrayna arasındaki gerilim artarken, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile son 24 saatte 2 kez telefonda görüştü. Zelenskiy sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Münih'ten döndükten hemen sonra Macron ile görüştük. Ukraynalı politikacıların ve yabancı gazetecilerin ateş altında kalışlarını konuştuk. Diplomatik ve politik bir çözüm sürecini değerlendirdik. Biz her gün partnerlerimizle iletişim halindeyiz. Son 24 saatte ikinci kez Macron ile görüştüm. Ateşkes konusunu değerlendirdik. Barış süreci artık aktif olmak zorunda" ifadelerini kullandı.

2 yıl önce

Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov Ukrayna'nın egemenlik hakkını sorguladı

Interfax haber ajansında yer alan habere göre Lavrov, toplumların kendi geleceklerini tayin etme hakkını tarif eden Birleşmiş Milletler beyannamesine atıfta bulunarak, "Egemenlik hakkı ve toprak bütünlüğü prensibine bakacak olursak, buna dair temel beyannamelerden biri Halklar arasındaki Dostane İlişkilere Yönelik Uluslararası Hukuk İlkeleri beyannamesidir " ifadelerini kullandı. Lavrov, Ukrayna'da Moskova destekli cumhurbaşkanının 2014'te devrilmesi ve yerine Batı yanlısı cumhurbaşkanının geçmesinden bu yana Kiev'in bu beyannemeyi ihlal etmekle çıkmakla suçladı. Rusya bu gelişmelerin ardından 2014'te Ukrayna'nın Kırım yarımadasını ilhak etmiş ve doğu bölgelerindeki ayaklanmayı desteklemişti. Lavrov, "2014'teki darbenin ardından kimse Ukrayna'daki rejimin Ukrayna devleti topraklarında yaşayan herkesi temsil ettiğini iddia edemez" diye belirtti.

2 yıl önce

Ukrayna Dışişleri Bakanı Kuleba: Ukrayna savaşıyor, kazanacak

Kuleba, sosyal medyadan paylaştığı mesajında, dünya genelindeki Ukraynalılara seslendi. Ukraynalı bakan, "Putin saldırdı ancak kimse kaçmadı. Ordu, diplomatlar, herkes çalışıyor. Ukrayna savaşıyor. Ukrayna kendini savunacak. Ukrayna kazanacak." ifadelerini kullandı. https://twitter.com/dmytrokuleba/status/1496731660066435072?s=21 Kuleba ayrıca, "Ülkelerinizde Putin'in işgali hakkındaki gerçeği paylaşın ve hükümetleri derhal harekete geçmeye çağırın." mesajını verdi.

2 yıl önce

ABD Dışişleri Bakanı Blinken: Rusya, Ukrayna yönetimini devirmeye çalışacak

ABD Dışişleri Bakanı Blinken, ABC kanalına verdiği röportajda, Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik askeri müdahalesini ve Joe Biden yönetiminin getirdiği yaptırımları değerlendirdi. ABD yönetiminin Moskova'yı hedef alan yaptırımlarının etkili olmasını beklediklerini anlatan Blinken, "Rusya'nın en büyük 10 finansal kurumunu ve banka varlıklarının yüzde 80'ini hedef aldık. Bunun çok ağır etkileri olacaktır" dedi. "Rus güçleri Kiev'i hedef almaya başladı" Blinken, Rus güçlerinin Kiev'i hedef almaya başladığını ve kentin kuzeyinden, doğusundan ve güneyinden adeta bir kuşatma harekatının yapıldığını dile getirdi ancak kentin 24 saat içinde düşebileceği yorumları için şu anda bir şey söyleyemeyeceğini kaydetti. Blinken, "Putin'in Ukrayna'da yönetimi devirmeye çalıştığına kani misiniz?" şeklindeki soruya, "Onun bunu deneyeceğine ikna olmuş durumdayım" diye yanıt verdi. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e doğrudan yaptırım seçeneğinin de halen masada olduğunu belirten Blinken, Putin'in Ukrayna'nın ötesinde bir NATO ülkesine saldırı yapması durumunda 5. Madde'nin devreye gireceğini sözlerine ekledi. Biden yönetiminden Kongre üyelerine Ukrayna brifingi Öte yandan Biden yönetiminin Kongre üyelerine Rusya-Ukrayna krizinde son duruma ilişkin bir brifing verdiği duyurdu. Kongre kaynaklarına dayandırılan haberlere göre yetkililer, Kiev'in kuzey, güney ve doğudan saldırı altında olduğunu ancak kentin düşeceğini söylemek için henüz erken olduğunu dile getirdi.

2 yıl önce

İngiltere Dışişleri Bakanı Truss: Putin için sonun başlangıcı olabilir

Ukrayna güçlerinin direnmeye devam ettiklerini söyleyen Truss, "Savunma desteğimiz askeri alanda devam edecek" dedi. "Ukraynalılar cesur ve ülkelerini korumaya kararlılar" Saldırıların uzun süreli olabileceğinin de altını çizen Truss, "Bu birkaç yıl olabilir. Rusya'nın güçleri olduğunu biliyoruz ama Ukraynalılar cesur ve ülkelerini korumaya kararlılar" açıklamasında bulundu. Rusya'ya çatışmayı tırmandırmamaları konusunda uyarıda bulunduklarını aktaran Truss, bu durumun Putin için sonun başlangıcı olabileceğini de ifade etti. Rusya'nın görüşmeler askeri birliklerini geri çekmesi gerektiğini söyleyen Truss, Ukrayna'dan gelen mülteciler için neler yapılabileceği konusunda çalıştıklarını açıkladı.

2 yıl önce

Ürdün Dışişleri Bakanı Safedi: Türkiye'nin Filistin meselesinde rolü çok önemli

Safedi, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Dışişleri Bakanlığı Resmi Konutu'nda yapılan görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu. Ankara ziyareti dolayısıyla çok mutlu olduğunu vurgulayan Safedi, Ürdün Kralı 2. Abdullah'ın bir mesajını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a sunacağını belirtti. Ürdün ile Türkiye arasında tarihi kardeşlik ilişkileri olduğunu söyleyen Safedi, Ankara ile Amman arasında bütün alanlarda ilişkilerin genişletilmesine önem verildiğini ifade etti. Safedi, iki ülke arasındaki ilişkilere değinerek, "İkili ilişkileri daha da geliştirmek için sayın kardeşimin de değindiği gibi çabalarımızı yoğunlaştıracağız. Ticaret, ekonomi, turizm gibi alanlarda tüm gelişmeleri ele alacağız." diye konuştu. Ürdün ile Türkiye arasındaki ekonomik ilişkilerin iyi bir şekilde ilerlediğine ve Kovid-19'a rağmen iki ülke arasındaki ticaret hacminin artış kaydettiğine değinen Safedi, şu görüşleri dile getirdi: "İki ülke arasındaki ilişkiler güçlüdür ve ortak çıkarlara dayanmaktadır. Birçok konuda görüşlerimiz örtüşmektedir. İyi ve güçlü bir zemin var. İki ülke arasındaki irade de çok açık şekilde kendini göstermektedir. Önümüzdeki dönemde ekonomik alanda, ikili ilişkiler konusunda ve temaslarda artış kaydedilecektir." FİLİSTİN MESELESİ Çavuşoğlu ile yaptığı görüşmede Rusya-Ukrayna savaşı, başta Filistin meselesi olmak üzere bölgesel gelişmeleri de ele aldıklarını anlatan Safedi, Filistin meselesinin çözümü için hızlı şekilde adımların atılması gerektiğini söyledi. Safedi, "Sorunun bir an önce çözülmesi için elimizden gelen çabayı göstermeliyiz. Sorunun da çözümü bildiğiniz gibi 1967 sınırlarında bağımsız, egemen bir Filistin devletinin kurulması. Bu konuda çabalarımızı sürdüreceğiz." dedi. Ürdün Kralı 2. Abdullah'ın Filistin meselesi konusunda yoğun çaba harcadığını dile getiren Safedi, "Önemli olan bu çabalar sonucu her iki tarafın (Filistin-İsrail) veya tarafların bir an önce müzakere masasına oturmaları olacaktır. Çünkü ancak bu şekilde hem kapsamlı hem de adil bir çözüm bulunabileceğini buradan söylemek istiyorum." ifadelerini kullandı. Filistin meselesinde Türkiye'nin oynadığı rolün kendileri için oldukça önemli olduğunu kaydeden Safedi, "Türkiye'nin rolü her zaman temel ve sabit şekilde Filistin halkının desteği yönünde olmuştur. Türkiye bölgede bir an önce barışın sağlanmasını ve Filistinlilere meşru haklarının iade edilmesini istemektedir." değerlendirmesinde bulundu. "SURİYE'NİN YENİDEN AYAĞA KALDIRILMASI ÖNEMLİ" Safedi, bölgesel sorunların çözümü konusunda Amman ile Ankara'nın koordinasyon içerisinde olduğunu söyleyerek, şunları kaydetti: "Suriye için oradaki çabaların yoğunlaştırılması ve siyasi bir çözüme ulaştırılması çok önemli. Suriye'nin yeniden ayağa kaldırılması önemli. Türkiye ve Ürdün olarak en fazla Suriyeli mülteciyi barındıran ülkeleriz. Dolayısıyla bu konularda aramızda istişare ve koordinasyon sürekli devam etmekte. Bu konuda sadece bizim sorumluluk almamız yetmemektedir. Uluslararası çevrelerin de bu konuda güvence vermesi ve katkıda bulunması çok önemlidir."

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10